Beklenen gün sonunda geldi. Sabah erkenden kalktım. Her zamanki gibi koşarak salona gittim. Bir de ne göreyim! Her yer balon olmuş. Babam salonu balonlarla doldurmuş. Çok mutlu oldum. Koşturdum durdum.
Anneannem olmadığı için anneme çok iş düşmüştü. Kalktığımdan beri tam gaz hazırlık yapıyordu. Annem yoğunluğundan özel bir pasta arayışına giremedi. Aziz Amca da ağır hasta olduğu için bir türlü parti havasına girip organizasyona kanalize olamadı. Daha önce görüp beğendiği pastayı Beyaz Fırın‘dan sipariş etti. Pastamız tam saatinde kapımıza geldi. Buzdolabı her açıldığında pastama bakmaya gittim. Üzerindeki trene bayıldım.
Artık misafirler de gelmek üzere olduğundan cicilerimi giydim. Öğle uykumu da uyudum tam keyifli zamanlarımı benimle ilk paylaşan Yağız Hülya Abla ve Levent Abi oldu. Yağız bana hediye olarak tren almış. Pasta sonrasını beklemeden hemen verdi. İyi ki vermiş. Herkes toplanana kadar trenle oynadık. Tren sağa sola giderken ben de trenin peşinden sağa sola gittim. Yağız treni raylara bırakıyor ben de tren varış noktasına ulaşmadan elime aldığım için bana çok kızıyordu. Ama ben çok eğleniyordum.
Zaman ilerledikçe tüm misafirlerimiz toplandı.(Toprak ve Selda, Muloş, Burcu, Mitat, Betül, Murat ve Düriye Teyze, Selçuk ve eşi, Berfin, Özlem Abla ve Mustafa Abi ) Annem tüm çocuklara parti şapkalarından verdi. Başta ben olmak üzere, şapkalara kimse pek ilgi göstermedi. Ama Toprak şapkasını sevdi. Kimse takmadığı için Toprak’ın da şapkasını çıkarmaya çalıştım Selda ve annem izin vermedi. 🙂 Ben de munzur munzur gülümsedim. 🙂
Pastamız hazırlanana kadar odamdaki oyuncaklarla oynadık. Herkes çok eğlendi. Oyuncaklarım ilk defa odamdan dışarı çıkmadı. Uslu uslu oyun oynadık.
Pasta kesme merasimi için masanın etrafına toplandık. Pastadaki mumu üflemem gerekiyordu ki birden pastanın mumu söndü. Haylaz Yağız mumumu söndürmüştü. Mum tekrar yakıldı. Annem ile mum üfleme provası yapmıştık ama bugün mumumu üflemek istemedim. Ben üflemeyince herkes bir olup mumları üfledi. Sonra da fotoğraf çekimleri başladı…
Benim ise ellerim hep ağzımdaydı. Annem dişlerimin kaşındığını sanıyordu ama durum öyle değildi. Berna’nın kucağında parmağımı boğazıma kadar sokup, isteyerek kendimi kusturdum. Birileri baharatlı mercimek köftesinden vermişti. Baharat mı rahatsız etti yoksa boğazıma yapıştı bilmem o çıkınca rahatladım.
Fotoğraf çekimlerine kaldığımız yerden devam ettik.
Sonlara doğru sıkılınca Murat ve Betül’ün kucağındayken annem: “poz ver Tunacığım” dedi. Ben de tabi dedim. Poz aşağıda. 🙂
Köpüklerden baloncuklar yaptılar biz çocuklar da patlattık. Baloncuklar patlarken ağzım kulaklarımda çığlıklar attım. Müzik eşliğinde dans ederken de pek mağrifetliydim doğrusu. Pastalar yendikten sonra hediyeler açıldı. Pek çok hediye vardı. Tuna Teyze yoktu ama yine hediyesini göndermiş. Gönderdiği hediye için buradan teşekkür etmiş olayım. 🙂 Yaz sezonu alışverişim tamamlanmış oldu. 🙂 Herkese teşekkür ederim.
Hediyeler açıldıktan sonra misafirler gitmeye başladı. Sahne Toprak, Muloş ve bana kaldı. Beraber tepindik. Akşam iş çıkışı Özgür de geldi. Onunla da kudurduk. Fotoğraf çekimleri sırasında Özgür’ün yokluğu çok belliydi. Artık Özgürcüğümüz bir gün telefi eder 🙂
Özgür’ün objektifinden bir pozumuz da oldu. 🙂
Son olarak babalar ve oğulları pozları karşınızda. 🙂
Velhasıl çok güzel bir doğum günü oldu. Ben çok eğlendim Toprak ve Muloş da öyle… Diğer arkadaşlarım ile henüz kritik yapamadık.:) Umarım onlar da eğlenmiştir. Özgür ile de oynamak için, gece uyku saatim azıcık geçti ama çok değil. Olur o kadar. Bu güne bugün tam 1 yaşındayım. 🙂